KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Muğla Milas Müze Müdürlüğü

MİLAS MÜZESİ MÜDÜRLÜĞÜ

İletişim Bilgileri:
Adres
: Hoca Bedrettin- Hisarbaşı Mahallesi, Tabakhane Caddesi, No:30 Milas / MUĞLA
Tel: 0 252 512 39 73        
Faks: 0 252 513 60 19
E-posta: milasmuzesi@kultur.gov.tr

Sorumlu olduğu ilçe:
Milas

Bağlı Birimler:
Milas Uzunyuva Anıt Mezarı ve Müze Kompleksi
Euromos Örenyeri
Labraunda Örenyeri
İasos Örenyeri
İasos Balık Pazarı Müzesi
Milas Taş Eserler Müzesi
Beçin Kalesi                   






MİLAS UZUNYUVA ANIT MEZARI VE MÜZE KOMPLEKSİ

Adres:
Hoca Bedrettin-Hisarbaşı Mahallesi, Tabakhane Caddesi, No 30 Milas / MUĞLA
Ziyaret Saatleri: 10.00-17.00 (Pandemi Dönemi)


I. Derece Arkeolojik Sit Alanı içerisinde bulunan müze kompleksi içerisinde Karşılama Merkezi, Milas Evi Konağı, Milas Halısı Müzesi, Çocuk Aktivasyon Merkezi, Hekatomnos Mezar Anıtı ve Hekatomneion Kutsal Alanı yer almaktadır. Kral Hekatomnos’un anıt mezarının yer aldığı kutsal alan Sodra Dağının doğu eteğinde yüksek temenos duvarları ile çevrili yapay bir teras üzerinde bulunur. Bu muhteşem Anıt Mezar’ın inşasına MÖ Hekatomnos’un ölümünün ardından oğlu Maussollos tarafından başlatılmış fakat Maussollos, başkenti Mylasa’dan Halikarnassos’a taşıma kararı alması üzerine tamamlanamadan yarıda bırakılmıştır. Anıt mezar antik dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Halikarnassos Maussolleionu’nun da öncüsü kabul edilir. UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan Anıt mezarın mezar odası ana kayanın içine oturtularak daha da görkemli bir hale getirilmeye çalışılmıştır. Mezar odasına giriş bir koridorla sağlanırken içinde dört tarafı kabartma figürlerle çevrili mermer bir lahit ve odayı çevreleyen duvarların iç yüzeyinde renkli duvar resimleri yer almaktadır. Tepe ve köşeleri heykelciklerle süslenmiş alınlıklı bir kapağa sahip olan lahidin dört yüzü Klasik Çağ’ın ünlü eserleriyle boy ölçüşebilecek kalitede kabartmalarla donatılmıştır.
Arkeopark alanı içerisinde yer alan Halı Müzesi mimari plan şeması ve boyutu ile göze çarpar. Sivil mimarlık örneklerinden biri olan yapının 20. yüzyıl başında yapılmış olduğu düşünülmektedir. Dört eyvanlı sofası ve göbekli ahşap tavanı ile Milas için önemli bir yapı örneğidir. Yine aynı alan içerisinde bulunan Milas Konağı Milas sivil mimarlığının plan, malzeme ve süsleme öğelerini yansıtmaktadır.

  • Muğla-Milas-Uzunyuva01.JPG
  • Muğla-Milas-Uzunyuva02.JPG
  • Muğla-Milas-Uzunyuva03.JPG
  • Muğla-Milas-Uzunyuva04.JPG
  • Muğla-Milas-Uzunyuva05.JPG
  • Muğla-Milas-Uzunyuva06.jpg
  • Muğla-Milas-Uzunyuva07.jpg
  • Muğla-Milas-Uzunyuva08.jpg
  • Muğla-Milas-Uzunyuva09.JPG
  • Muğla-Milas-Uzunyuva10.jpg
  • Muğla-Milas-Uzunyuva11.JPG
  • Muğla-Milas-Uzunyuva12.JPG
  • Muğla-Milas-Uzunyuva13.JPG
  • Muğla-Milas-Uzunyuva14.JPG









EUROMOS ÖRENYERİ

Adres: Milas ilçesi, Selimiye Mahallesi sınırları içerisinde, Milas-Söke karayolunda yer almaktadır.
Ziyaret Saatleri: 10.00-17.00 (Pandemi Dönemi)


Euromos Antik Kenti tarihi MÖ 8.yy’a kadar uzanmaktadır. Antik Kentten günümüze Zeus Lepsynos Tapınağı, Agora, Tiyatro, Hamam ve Güney ve Kuzey Nekropoldeki mezar yapıları ulaşmıştır. Bu güzergâhı kullanan tarih ve arkeoloji meraklıları için önemli duraklardan biri olan yerleşkede ele geçen mimari buluntular ve seramikler Euromos’un MÖ 6. yy’da da var olduğunu gösterir. Plinius tarafından Euroma olarak adlandırılan kent MÖ 5. yy’dan daha erken dönemlerde Kyramos ya da Hyramos adıyla karşımıza çıkmaktadır.
Zeus Lepsynos Tapınağı, Anadolu’daki en iyi korunmuş tapınaklardan birisi olma özelliğini taşımaktadır. Korinth mimarisinde inşa edilmiş tapınak MS 2. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Kısa kenarlarında 6, uzun kenarlarında 11 adet sütun bulunan peripteral planlıdır. Prof. Dr. Ümit SERDAROĞLU tarafından gerçekleştirilen kazı çalışmaları neticesinde Arkaik ve Helleniktik Dönemlerde kullanım gördüğü tespit edilen tapınak, Anadolu’da günümüze kadar korunarak ayakta kalabilen nadir örneklerden biridir. Birçok mimari kalıntısı günümüze korunarak gelmiş olan Agora ise düz ve açık bir alana konumlandırılmıştır. 95X83 m ölçüleri ile kareye yakın bir plana sahip olan yapının dört tarafı stoalarla çevrilidir. Dor düzeninde inşa edilmiş agoranın ilk kullanım evresi Hellenistik Döneme tarihlenmekle birlikte Doğu Roma Dönemine kadar kullanım gördüğü düşünülmektedir. Yapının en dikkat çekici mimari öğesi, batı stoanın kuzey ve güney stoalarla birleştiği köşelerde kalp kesitli köşe sütunlarının yer almasıdır.
Kent ovasının kuzeyindeki yamaca inşa edilmiş olup caveası batı yöne bakan Euromos Tiyatrosu Hellen tiyatro örneğindedir. Ana kayaya oyulmuş olan tiyatro basamaklarının, toplamda yedi kerkidesi bulunmaktadır. Tiyatrodan geriye günümüze caveanın üst bölümlerinin bir kısmı ve sahne binasının arka kısmını destekleyen istinat duvarı kalmıştır.  MÖ 250-200 civarında inşa edildiği düşünülen tiyatronun kapasitesi 2500-3000 kişilik olabileceği tahmin edilmektedir.
Roma Dönemi’ne tarihlenen hamam yapısının ise beden duvarları kısmen korunarak günümüze ulaşmıştır. Agora yapısının hemen kuzeyinde yer alan yapı, restitüsyon ve restorasyon çalışmaları ile sağlamlaştırılmıştır.
  • Muğla-Milas-Euromos01.jpg
  • Muğla-Milas-Euromos02.jpg
  • Muğla-Milas-Euromos03.jpg
  • Muğla-Milas-Euromos04.jpg
  • Muğla-Milas-Euromos05.jpg
  • Muğla-Milas-Euromos06.jpg









LABRAUNDA ÖRENYERİ

Adres:
Kargıcak Mahallesi, 48200 Kargıcak / Milas
Ziyaret Saatleri: 10.00-17.00 (Pandemi Dönemi)


Deniz seviyesinden yaklaşık 700 m. yüksekte kurulmuş olan Labraunda, büyük oranda ayakta kalmış muhteşem yapı kalıntılarının yanında olağanüstü bir doğal çevreye, mükemmel bir silüet ve peyzaja, billur gibi akan su kaynağına sahiptir. Görülmeye değer manzarası tüm bu güzelliklere eşlik etmektedir.
En görkemli dönemlerinde bir kutsal alan yerleşim modelinin nasıl göründüğünün hayal edilebilmesine ilişkin Labraunda, ziyaretçilerine mükemmel bir imkân sunmaktadır. Antik Çağ’ın sonuna kadar nerdeyse hiç değişmeden kalmış bir kutsal alanı deneyimlemek eşine az rastlanır bir fırsattır.
M.Ö 4. yüzyılda Karya’da, Hekatomnid Sülale yönetiminde Batı Anadolu’daki diğer bölgelerden farklı biçimde, ekonomik ve kültürel canlanma yaşanmış, özellikle Maussollos ve kardeşi İdrieus dönemlerinde, birçok anıtsal yapı inşa edilmiştir. Mylasa’nın başkent olduğu dönemde küçük bir kutsal alanken, MÖ 4. yüzyılını ikinci yarısında önemli bir dini-siyasi merkeze dönüşmüş olan Labraunda’da; Zeus Tapınağı, Andronlar, Oikos günümüzde kısmen ayakta kalmış önemli yapılara örnektir.
Karya Bölgesinin en önemli dini merkezi olan Labraunda, Hitit Gök Tanrısı Tarhunt’a uzanan çift ağızlı baltayla ilişkili Zeus Labraundos’un tanrı kültünün bulunduğu Karyalıların hac alanıydı. Zeus adına düzenlenen, yılda bir kez yapılan ve beş gün süren festivaller kapsamında buraya özellikle Mylasa’dan olmak üzere çevre kentlerden insanlar Labraunda'ya kafileler halinde gelirlerdi. Sunaklarda tanrıya kurban sunarlar, Stadion’da atletizm ve diğer dallarda yapılan çeşitli müsabakaları izlerler, düzenlenen şölenlere katılırlar, Andron'larda yiyip içerek klinelerde uzanırlar, şenlikler bittiğinde evlerine dönerlerdi. Kutsal alanda; rahipler, tapınak hizmetlileri, köleler, kutsal yapıların ve alanın bakım onarımından sorumlu kişiler ve bu anılan grupların aileleri olmak üzere sadece sınırlı sayıda insan sürekli olarak yaşamaktaydı. Burası bağımsız bir kutsal alan ve hac yeriydi, kendi rahipleri tarafından yönetiliyordu ve çevredeki tüm halklara aitti.
Labraunda’da Andron adı verilen iki tane eşsiz şölen binası bulunmaktadır. Bu yapılardan Andron B olarak adlandırılmış olanı günümüze 8 metreye kadar ayakta korunmuş olarak ulaşmıştır. Karya Strabı İdrieus tarafından MÖ 351–344 yıllarında inşa edildiği düşünülmektedir. Başka hiçbir kutsal alanda vadiye bakan büyük pencerelere sahip böylesine geniş bir ziyafet yapısını, bu kadar korunmuş vaziyette görebilmek mümkün değildir.
  • Muğla-Milas-Labraunda01.jpg
  • Muğla-Milas-Labraunda02.jpg
  • Muğla-Milas-Labraunda03.jpg
  • Muğla-Milas-Labraunda04.jpg








İASOS ÖRENYERİ

Adres:
Kıyıkışlacık Mahallesi Milas / MUĞLA
Ziyaret Saatleri (Pandemi): 10.00-17.00


Muğla ili, Milas ilçesi, Kıyıkışlacık Mahallesi sınırlarında, Milas ilçesinin yaklaşık 26 km batısında yer alan kentte, en erken arkeolojik buluntu MÖ 3. bin yıla uzanmaktadır. En erken mimari kalıntılar ise MÖ 2. bin yıla tarihlenen Bronz Çağ’ı yerleşimine ait duvar kalıntılarıdır. Gözle görülebilir yapılar ise Hellenistik, Roma, Doğu Roma ve sonrası dönemlerden kalmıştır.  Kent içerisinde Zeus Megistos, Demeter, Kore ve Artemis kutsal alanları önemli tapınım merkezleridir. Ayrıca, agora, bouleuterion, tiyatro, Bakdakhin Anıt Mezar, Mendirek Kulesi, Akropol üzerinde yükselen Ortaçağ Kalesi ve Mozaikli Roma Villası göze çarpan yapılar arasındadır.
Akropol üzerindeki Ortaçağ Kalesinin surları, Bizans döneminden bir sarnıcı ve kuzeybatıdaki günümüzde izleri kısmen görülebilen muhtemelen Hellenistik Döneme ait küçük bir tapınağı barındıran yamuk biçimli bir alanı içine alır. Surlar, araziye en açık kenarlarda bulunan on dört yarım daire ya da kare kuleyle korunur, ancak dik kayalığı takip eden batı tarafına kule yapılmamıştır. İnşası için çok sayıda devşirme malzeme kullanılan yapının doğu kısmında daha eski yapılara ait sütun tamburlarını ve diğer mimarî öğeleri görmek mümkündür. Surun iki girişi vardır; kuzeydeki ana giriş kare plânlı iki kule tarafından korunur. Agoranın güneybatı köşesinde güney stoasının hemen arkasında yükselen Bouleuterio ise İasos’ta en iyi korunmuş yapılardan biridir. Kazılardan önce bile basamakların üst kısmı görülebilmektedir. Orijinal yapı MÖ 4. yüzyıl şehir meclisi kurulduğu zaman inşa edilmiştir. Ancak şimdi görülen düzenleme MS 1. yüzyıla aittir. Kent içerisinde diğer bir yapı örneği olan Mozaikli Roma Villası koruyucu çatı kaplamasında yapılan çalışmalara binaen ziyarete kapatılmıştır.
  • Muğla-Milas-İassos01.jpg
  • Muğla-Milas-İassos02.jpg
  • Muğla-Milas-İassos03.jpg
  • Muğla-Milas-İassos04.jpg








İASOS BALIK PAZARI MÜZESİ

Adres:
Kıyıkışlacık Mahallesi, 48200 Milas / Muğla
Ziyaret Saatleri (Yaz/Kış): 10.00-17.00 (Pandemi Dönemi)


Antik zamanda balık İasos için yaşamsal bir önem taşımaktaydı. Iasos halkı halen geçiminin büyük bir bölümünü balıkçılıktan sağlamaktadır. Halk arasında Balık Pazarı olarak bilinen yapı, Roma Dönemi'ne ait bir anıt mezardır. Bu yapı kompleksi dörtgen bir alanın ortasındaki podyumlu prostylos planlı bir tapınak biçiminde düzenlenmiş anıt mezar ve alanı çevreleyen kemerli revaklardan oluşur.  1920 yılında şehri ziyaret eden Guidi yapının büyüklüğünü göz önüne alarak buranın bir balık pazarı (macellum) olabileceğini söylemiştir. Mezar M.S. 2. yy’a tarihlenir.  Kare planlı bu alanın ölçüleri 40x48 metredir, mezar yapısı ise 10x7 m. ölçülerindedir.  20. yy’ın başında kenti ziyaret eden araştırmacılar ve arkeologlar büyük ölçüde toprağa gömülmüş olan yapının Strabon’un bahsettiği balık pazarı olduğunu düşünmüştür. Yapının şimdi de aynı isimle adlandırılması bu yanlışlığın sonucudur. Yapı mimari açıdan incelendiğinde Suriye etkisi göstermektedir. Halk arasında Balık Pazarı olarak bilinen bu yer, Roma Dönemi'ne ait bir anıt mezardır. Yapı, payeler üzerindeki kemerlerde oluşan bir portiko ile sınırlanmış hemen hemen kare planlı bir alanın ortasında, basamaklı yüksek bir platform üzerinde yükselen ön cephesi dört sütunlu bir tapınaktan oluşmaktadır. Mezar odası bu tapınağın zemininde yer almaktadır. 1993'te Kültür Bakanlığı tarafından restore edilen yapı, 1995'te Balık Pazarı Açık Hava Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Müze içerisinde İasos Antik kentinde ve çevresinde bulunan pişmiş toprak ve mermer eserler sergilenmektedir.
  • Muğla-Milas-İassosBalık01.jpg
  • Muğla-Milas-İassosBalık02.jpg
  • Muğla-Milas-İassosBalık03.jpg
  • Muğla-Milas-İassosBalık04.jpg








MİLAS TAŞ ESERLER MÜZESİ

Adres:
Mutluca (Beçin) Mahallesi, Beçin Kalesi, Milas / Muğla
Ziyaret Saatleri:10.00-19.00 (Pandemi Süresince)


Beçin Kalesi Ören yeri içerisinde yer alan ve Beçin’de kitabesi günümüze ulaşmış yegane yapı olan 1375 inşa tarihli Ahmet Gazi Medresesi, restorasyon işlemleri yapılarak yeniden işlevlendirilmiş ve Taş Eserler Müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır.  
Cumhurbaşkanlığı "II. 100 günlük Eylem Planı kapsamında 81 İlde Toplam 69 Adet Kültürel Mekan ve Eser Açılışı"  planı kapsamında açılışı tamamlanan müze; 9 oda 2 koridor ve 1 avludan oluşmaktadır. Müze içerisinde 35 adet taş eser sergilenmektedir. Sergilenen taş eserler Beylikler Dönemi ve Osmanlı Dönemi olarak ikiye ayrılarak kendi içerisinde kronolojik olarak tasnif edilmiştir.
Ahmed Gazi Medresesi, Selçuklu ve Beylikler döneminde büyük ölçüde uygulama alanı bulan tek katlı, açık avlulu (revaksız) ve iki eyvanlı (giriş eyvanıyla beraber) medreseler grubundandır. Bu medrese yapısının mekan olarak işlevlendirildiği müzede; 36 adet mezar taşının yanı sıra Medresede Eğitim, Ölü Gömme Gelenekleri, Anadolu Medrese Örneklerinin Minyatürleri, Canlandırma Odası gibi temaların işlendiği eğitici odalarda da 25 adet etnografik nitelikte eser sergilenmektedir. Tek katlı, açık avlulu ve iki eyvanlı medresenin ana eyvanı içinde, ba¬nisi Ahmet Gazi ile kime ait olduğu bilinmeyen bir mezar sandukası daha bulunmaktadır.
Beçin Kalesi Ören Yeri yerleşkesi içerisinde yer alan Milas Taş Eserler Müzesi, Ören yerine giriş ücretine dâhil olarak ziyaret edilebilir.
  • Muğla-Milas-TaşEserler01.jpg
  • Muğla-Milas-TaşEserler02.jpg
  • Muğla-Milas-TaşEserler03.jpg
  • Muğla-Milas-TaşEserler04.jpg
  • Muğla-Milas-TaşEserler05.jpg
  • Muğla-Milas-TaşEserler06.jpg








BEÇİN KALESİ
 
Adres:
Mutluca Mahallesi, Milas / MUĞLA
Ziyaret Saatleri: 10.00-17.00 (Pandemi Dönemi)


Beçin, Muğla ili Milas ilçesinin yaklaşık 5 km güneyindedir. Kalkolitik, Helenistik, Roma, Bizans, Menteşeoğulları ve Osmanlı Dönemlerini yaşamış Beçin Antik kentinin, Türkler tarafından ne zaman fethedildiği kesin olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte 1260’lı yılların başlarında, Karia Bölgesini ele geçiren Emir Menteşe’nin vefatından sonra (1291)  yerine geçen oğlu Mesud Bey zamanında güneybatı Anadolu sahilleri tamamen fethedilmiştir. Mesud Bey’in ölümünden sonra(1319) oğlu Orhan Bey zamanında Menteşe Beyliği’nin merkezi Milas olmuştur. Günümüzde Beçin’de medresesi bulunan Ahmed Gazi zamanında en parlak dönemini yaşayan Menteşe Beyliği, 1426 yılında kesin olarak Osmanlı hâkimiyeti altına girmiştir. Tarihi kaynaklarda adı (Barcîn/Barçın/Bercîn) olarak ifade edilen Beçin, 2012 yılında UNESCO dünya mirası geçici listesine alınmıştır.
1970’li yıllarda başlayan arkeolojik kazılar, 2010 yılından itibaren İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Kadir Pektaş tarafından yürütülmektedir. Restorasyona yönelik aksaklıkların tespiti ve yapıların çevresi ile ilişkisini çözmeye yönelik Yelli Cami, Yelli Medrese ve iki katlı tek sahınlı olarak ünik eser niteliği taşıyan Kızılhan’da kazı çalışmaları yapılmıştır. Mezar yapılarının ve mezar taşlarının tespitine yönelik Menteşe Mezarlığı ile Kızılhan’dan Seymenlik kapısına kadar uzanan alanda sivil mimarlık yapılarının ortaya çıkarılması ve sokak dokusunu belirlemeye yönelik kapsamlı kazı çalışmaları yapılmıştır. Kazılar sırasında ele geçen buluntular içinde, yaklaşık 50.000 sikkeden oluşan Beçin definesi, bugüne kadar Türkiye’deki arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılmış en büyük define özelliğini taşımaktadır.
Son dönemlerde Yelli Camii’nde, Yelli Medresesinde, Menteşe Mezarlığında, dış surların bir bölümünde ve sivil mimarlık yapılarında kısmi restorasyon/konservasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir.
Başlangıçtan Cumhuriyet Dönemine kadar burada yaşamış insanlara ev sahipliği yapmış olan Beçin antik kentinin tarihi yapıları yanında flora ve faunasıyla da dikkat çekicidir. Geleneksel Türk şehirciliğinin özelliği olan iç kale, sur içi ve sur dışı yerleşimlerinin görülebildiği şehir, XVI yy. dan itibaren büyük ölçüde terk edildiği için Anadolu’da orijinal olarak günümüze ulaşmış nadir Türk şehirlerinden birisi olarak ön plana çıkmaktadır.
  • Muğla-Milas-BeçinKalesi01.jpg
  • Muğla-Milas-BeçinKalesi02.jpg
  • Muğla-Milas-BeçinKalesi03.jpg