KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Gordion (Ankara)

UNESCO Dünya Miras Listesi’ne Alınma Tarihi: 2023
Liste Sıra No:
1669
Yeri: 
İç Anadolu Bölgesi, Ankara
Koordinatları: 31° 59’ 10 Doğu 39°38’36 Kuzey
Listeye Alınma Kriterleri: (iii)
Kategori: Kültürel

Gordion, Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesi’nde, Ankara il merkezinin yaklaşık 90 km. güneybatısında, Polatlı ilçesinin yaklaşık 18 km. kuzeybatısında, Yassıhöyük mahallesinde yer almaktadır. Doğudaki (Asurlular, Babilliler, Hititler) ve batıdaki (Yunanlılar, Romalılar) büyük imparatorlukların kesişme noktasında yer alan Gordion, Ege ve Akdeniz'i Yakın Doğu'ya bağlayan neredeyse tüm ticaret yolları üzerinde stratejik bir konuma sahiptir.

Yaklaşık olarak MÖ. 2500 yıllarında (Erken Bronz Çağı) Gordion’da başlayan yerleşim günümüzde antik kentin bitişiğinde yer alan Yassıhöyük mahallesinde halen devam etmektedir. 4500 yıllık uzun bir zaman dilimi süresince Gordion ve çevresindeki yerleşim çok az kesintiye uğramıştır. Bu durum da alanın 4500 yıllık yerleşim tarihi ile Gordion’u dünyanın en uzun süre yerleşimin görüldüğü nadir alanlarından biri yapmaktadır.

Frigya'nın politik ve kültürel merkezi olan Gordion ve çevresi, tanıklık ettiği Frig uygarlığının değerlendirilmesi için sahip olunan değerli bir arkeolojik alandır. Gordion ve çevresinde çok az sayıda Frig yazıtı bulunduğundan, Frig uygarlığına ilişkin bilgiler öncelikle arkeolojik kanıtlar sayesinde elde edilmektedir. Bu bakımdan Gordion, Frig kültürünü anlamak adına anahtar bir alan konumundadır.

MÖ 1. binyılın başlarında, özellikle en ünlü kralı Midas'ın hükümdarlığı sırasında, Küçük Asya'nın çoğunu kontrol eden Frigya Krallığı’nın en iyi belgelenmiş yerleşim yeridir. Anıtsal Frig mimarisi, M.Ö. 800 yılı civarına tarihlendirilen geniş tahribat tabakası ve Frig Kraliyetine ait bir dizi zengin mezarıyla (Tümülüs) Gordion, Antik Frig Uygarlığı için en önemli arkeolojik alanlardan biridir.

Kraliyet gücünün ve insan kaynaklarının hâkimiyetinin çok yönlü mimari ifadesini gösteren MÖ 9. yüzyıl Erken Frig kalesinin surları ve anıtsal yapıları ile çok iyi korunmuş mozaik ve tekstil ürünleri o dönem için Anadolu'daki eşsiz birer örnektir.

Bölgenin peyzajı, yoğun Tümülüslerle benzersiz bir şekilde ayırt edilmektedir. Kraliyet ve seçkin sınıf mezarları (Tümülüsler) bölgede MÖ 9. yüzyıldan MÖ. 3. yüzyıla kadar uzanan süreç boyunca görülmektedir. Bunlardan biri olan Büyük Tümülüs (Tümülüs MM) 53 metre yüksekliğe erişmekte ve dünyanın üçüncü büyük Tümülüsü olarak nitelendirilmektedir. Özellikle Tümülüs MM’in altındaki ahşap mezar odasının günümüze kadar bozulmadan, sağlam durumunda ulaşmasının hiçbir yerde benzeri bulunmamaktadır.